Güneşin Zaptı Yakın

Transandantal Dervişler Ocağı'na hoşgeldiniz!
Ekmeğinizi, suyunuzu alın.!
Ve dönmeye başlayın...

Ocağın Temel Kelamı

"Hayat, koordinatları belli olmayan bir alan üzerinde kopartılan patırtıdır; evren ise sara hastalığına tutulmuş geometri..." Cioran

29 Mart 2008 Cumartesi

Bir Efsanenin Son Demleri


Osvaldo Giroldo Junior...Nam-ı diğer Juninho Paulista.


90'lı yılların son yarısının ve 2000'lerin ilk yarısının gördüğü en yetenekli ofansif orta saha oyuncularından birisi.


Seneler önce Avrupa'dan Futbol programlarında gördük onu. O dönemin fason "Chelsea" projesi Middlesbrough kadrosunun incisiydi 10 numaralı Juninho. Ravanelli'li, Emerson'lu, Branco'lu, Festa'lı kadro sürpriz bir şekilde raya oturamayıp küme düşerken, Juninho sade ama bir o kadar şık futboluyla, istikrarlı ve temiz performansıyla "Footballer of the Year" ödülünde 2. sırada yer aldı. O çocuk halimle hala dün gibi aklımdadır, Juninho'nun her pazar akşamı kaçırmadan izlediğim muhteşem performansları.


Biz onu direkt Juninho olarak bilirdik de, işte sonra çıktı Paulista falan, Lyon'da adaşı Avrupa piyasasında türedikten sonra kondu o.


Brezilya Milli Takımı'nda 50 kez görev yaptı, ancak asla Dünya Kupaları'nın 11'lerinde yer almadı. Benim düşüncem, bundan fazlasını hak ettiği yönündeydi. Tabi milli takım da Brezilya Milli Takımı olunca..


Tekniği olsun, şıklığı ve sadeliği kendinde aynı anda toplayabilen ofansif oyunu olsun, duran/durmayan toplara sert şutları olsun, profesyonelliği, takımına sadakati, saha içindeki çabasıyla olsun, etkili pasları ve oyunu okumasıyla/vizyonuyla olsun, eşi nadir görülen komple "10 numara"lardan birisiydi Juninho...


Bir başka kırmızı-beyazlı takıma ; Vieri'li, Caminero'lu, Kiko'lu, Pantic'li Atletico Madrid'e düştü yolu Boro küme düşünce.


Madrid yılları biraz şanssızlığıdır Juninho'nun. 96 yılının La Liga şampiyonu, Atletico de Madrid, ilerleyen yıllarda aynı performansı sergileyememiştir. Küme düşmekle kalmaz, bir sene de fazladan tarife yapar Segunda'da La Liga'ya geri dönmeden. Juninho, Atletico'nun İkinci Lig'deki yıllarını Brezilya'da geçirir. Madrid ve Luis Gil yerine başka adamlarla, başka şehirlerde muhatap olsaydı nasıl olurdu diye halen de merak ederim açıkçası.


Sonrası Middlesbrough ve etkin Premiership performansının devamı. Akabinde ise, yaşlanan Juninho Şampiyonlar Ligi'nde de yer alan Celtic'e "beyin"(Ninja Tosbaalardaki Krank gibisinden etkili) rolünde gider..Bu transfer o dönem beni epey heyecanlandırdıysa da, Juninho aşısı Celtic'te pek tutmadı..


Ve kimi zaman da başına çöken sakatlıklarla boğuşaraktan yaşı ilerleyen efsane öznemiz, memleketinin yolunu tuttu...Son demini ise Avustralya Ligi'nde asist dağıtmakla geçiriyor.


Yolun açık olsun Juninho !

Hiç yorum yok: